Çocukların birer birey olarak hissetmelerini destekleyecek ve onların öz güvenlerini güçlendirecek en temel noktada iş biz yetişkinlere düşüyor. Bu noktada çocukları destekleyecek en güçlü unsur; çocuklara varlıklarının ve söylediklerinin önemsendiğini görmelerine fırsat vermektir. Çocuklar her ne anlatırsa anlatsın dikkatle dinlenmeli. Onları dinlerken, onlarla göz teması kurabileceğiniz bir seviyede bulunmalıyız. Eğer çocuğu dinleyemecek bir konumdaysak onu neden dinleyemediğimizi ifade edip, uygun olduğumuz ilk an onu dinleyeceğimizi ifade etmeliyiz. Ve en önemlisi uğraşımız bittiğinde tüm duyularımız ile çocuğu dinlemeye hazır olduğumuzu ifade edip çocuğu dinlemeliyiz. Eğer çocukların sorularını geçiştirir, anlattıklarını duymazsak; yaşayabilecekleri olumsuz deneyimlerle ilgili bizimle konuşmak, bizden destek istemek konusunda zorlanabilirler. Çünkü söyledikleri sözlerin bizim hayatımızda bir değeri olmadığını düşünürler ve bir süre sonra bizimle duygu ve düşüncelerini paylaşmaktan vazgeçerler. Diğer önemli noktalardan biri; çocukların bizimle paylaştıkları sırları ve özel duyguları onların izni ve bilgisi olmadan başkaları ile paylaşmamaktır. Çocukların izinleri dışında yaptığımız paylaşımlar bize olan güvenlerini zedeleyebilir ve yaşadıkları bir sınır ihlali ya da istismar durumunu bize anlatmalarının önünde engel oluşturabilir. Aynı zamanda duygularını ve düşüncelerini bizimle paylaştıkları için onlara teşekkür etmek düşündüğümüzden büyük etkiye sahiptir.
Önceki Yazılar